9 Eylül 2015 Çarşamba

Kass Morgan - The 100 Kitap Yorumu

Kitap Adı: The 100Yazar: Kass Morgan
Orijinal Adı: The 100
Seri Bilgisi: The 100 #1
Sayfa Sayısı:300
Basım Yılı:2014


Arka Kapak:
Onlar Yalancı, Onlar Hırsız, Onlar Asi, Onlar Kahraman Onlar İnsanlığın Kaderini Belirleyecek 100 Genç...

Yaşanan nükleer felaket dünyanın sonunu getirmiş, bu büyük felaketten sağ kurtulan insanlar 300 yıl boyunca Dünya'nın yörüngesindeki bir uzay gemisinde varlıklarını sürdürmüştür. Tükenmeye yüz tutan kaynaklarla koloniyi ayakta tutmaya çalışan yöneticiler, nüfusu kontrol altında tutmak için en sert tedbirleri almakta, hafif suçlar için bile idam cezası uygulanmaktadır. Öyle ki çocuk suçlular on sekiz yaşına geldiklerinde idam edilmektedir. Ama ölümlerini bekleyen bu gençlerin artık çok önemli bir görevi vardır. Gözden çıkarılmış genç suçlulardan oluşan 100 kişilik bir ekip, geçen zaman içinde yerleşime hazır hale gelip gelmediğini test etmek için Dünya'ya gönderilecektir. Koloninin geleceği, onların elindedir. 

100 ekibi farklılıklarını, geçmiş hesaplaşmalarını bir kenara bırakıp birleşmeli ve bilinmezlerle dolu Dünya'da hayatta kalmaya çalışmalıdır. Ama ihanetler, sırlar, henüz bitmemiş ve yeni başlayan aşklar gün yüzüne çıktıkça bir arada kalmaları gittikçe zorlaşacaktır.




            The 100 hakkında duyduğum olumsuz yorumlarla birazcık ön yargı oluşturmuştu bende. 3. kitap da çıkmadan okuyayım demiştim. İyi ki öyle yapmışım. BA-YIL-DIM.             Konusuna gelirsek Dünya'da yaşanan savaşta nükleer bombalardan sonra her yer radyasyondan mahvolmuş. Kaçabilen insanlar da 300 yıldır Dünya'nın yörüngesindeki  Phoenix, Arkadya ve Walden adı verilen gemilerden oluşan büyük bir gemide yaşıyorlar ve bu gemiler birbirlerine gökköprüsü ile bağlı. Geminin de bir kapasitesi var tabi ve oksijenleri kısıtlı. Buna çözüm olarak da suç işleyenleri, 18 yaşından büyükse idam ediyorlar, küçükse de 18 yaşına gelene kadar hapiste tutup 18'inde son kez duruşmaya çıkarıyorlar tabi affedilen olmuyor sonuçta gemide insan nufüsü zaten fazla. Nefes alsan bile suç sayılıyor tamam abarttım ama mesela kardeş yasak. Her aile tek çocuk sahibi olabiliyor. Hamile kalan kadınları da öldürüyorlar. Gemide yaşanan teknik sorunlar falan filan insanlarda Dünya'ya geri dönme isteği uyandırıyor fakat üzerinde yaşamak güvenli mi, radyasyon seviyesi zararsız mı diye merak ediyorlar ve buna da bir çözüm buluyorlar. Hapisteki 18 yaşından küçük 100 mahkumu denek olarak Dünya'ya göndermek.


            Gemide yaşam oldukça zor. Arkadya, Walden ve Phoenix arasında sınıf farkı var.  
Kitabımız 4 karakterin bakış açısından 3. tekil şahıs olarak anlatılıyor. İlk başlarda biraz zorlandım. Clarke ve Glass kız olanlar, Bellamy ve Wells erkek olanlar -olur da karıştırırsanız diye belirteyim-. 

            Ben en çok Glass ve Luke bölümlerini beğendim. Favori çiftim oldular. Çok tatlılardı ya. Çocuklar Dünya'ya indikten sonra aralarında yaşanan gerginlikler oldu sonuçta hepsi suçlu kişiler ve hangisine güvenebilirsin ki? 
            Kitabı çok fazla sevdim. Dizisini izlememiştim spoi yerim diye ama 3. kitabı da okuduktan sonra diziye başlamayı düşünüyorum. Sayfa kalitesi, kapağı falan çok güzeldi fakat yayınevinin ilk kitabı olduğundan dolayı sanırım mıknatısı iyi yapıştıramamışlar çıktı yani -_- Kitabı şiddetle öneriyorum normalde böyle uzayda yaşayan insanımsı kitapları sevmem fakat The 100 kendini sevdirdi.


''Burada senin o güzel sırtını iltihaplı çıbanlarla doldurabilecek zehirli bitkiler var.''
Bellamy omuz silkti. ''Kim bilir,  belki de hoşuna gider,  doktor kız. Şansımı deneyeceğim.''

''Hadi, '' dedi Glass,  ''gerçekten,  burada olmamalısın.''
Luke durdu ve onu kendine doğru çekti. ''Sen neredeysen ben de orada olmalıyım.''
Glass,  nazikçe ''Bu çok riskli, '' dedi yüzünü Luke'unkine yaklaştırarak.
Luke sırıttı. ''O zaman bu zahmete değdiğinden emin olmalıyız.''




Puanım:



0 yorum:

Yorum Gönder