2 Haziran 2015 Salı

Jay Asher - Ölmek İçin On Üç Sebep Kitap Yorumu



Kitap Adı: 
Ölmek İçin On Üç Sebep
Yazar:Jay Asher
Orijinal Adi: Thirteen Reasons Why
Sayfa Sayısı:312
Basım Yılı:2014
Yayınevi:Artemis Yayinlari


Arka Kapak:
Geleceği stop tuşu ile durduramazsınız.
Geçmişi geri saramazsınız.
Sırrı öğrenmenin tek yolu
... playe basmak.

Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi.
ClayJensen, Hannahnın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi.
Ancak Hannah'nın sesi, Claye kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi.
... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
      Ölmek için 13 sebep tam reading slump dönemine girdim derken yardımıma yetişti.
Hannah Baker'ın ani ölümüyle her şey alt üst oluyor. Clay'ın her gün yüzüne baktığı insanlarin gizledikleri sırlar aslında hepsini birbirine bağlayan bir olayın kilit noktası, Hannah'nın intihari. Bir gün Clay Jensen kapısının önünde ayakkabı kutusu buluyor. İçinde de 7 tane kaset. Her birinin 2 yüzünde olmak üzere toplam 13 kayıt. Kimden geldiği belli değil. Clay kasetleri dinlemeye başladığında duydugu sesle şok oluyor. Bu ses intihar eden Hannah Baker'ın sesi.
      Hannah'nın intihari öyle kolayca unutulmayacak çünkü Hannah'nın doldurduğu kasetler intihar etmesine katkıda bulunan herkese sırayla gönderilecektir. Hannah'nin ölmesine sebep olan 13 farklı kişi. O 13 kişinin hepsi dinlemek zorunda çünkü Hannah dinlemeyenler için de önlemini almış. Peki Clay bu işin neresinde? İşte duyduğu bu merakla bütün gece kasetleri dinler Clay. Ve öğrendikleri şeyler tokat misali çarpar yüzüne.      Kitabın adı çok karamsar gibi geliyor değil mi? Aslında öyle de olmalı. Bu kitap bir kızın hayatının çevresindeki kişilerle, onların farkında olarak ya da olmayarak yaptıkları davranışlarıyla ne hale geldiğinin en güzel örneği.       Toplum öyle bir yer ki herkes hem eleştirilmemek ister kimse kendi hakkında konuşmasın ister hem de karşısındakinin eksikleriyle alay edip yüzüne vurur. En ufak hatada nasıl rezil etsem diye düşünürler. Derler ya kendine nasıl davranılmasını istersen karşındakine de öyle davran. Biz asla öyle bir toplum olamayız. Hannah'nın çevresindekiler de öyle değilmiş ki Hannah intiharı kurtuluş olarak görmüş. Arkasında kasetler bırakmış bir atom bombası misali kendisine yapılanların etkisini arkadaşları o öldükten sonra hissetsin diye.       Belki bize gore ufacık bir davranış, ufacık bir laf karşımızdakinin sınırlarına ulaşmış sabrına fazla gelir. Belki bir şey yapmadık sanarken aslında çok büyük hasarlar vermişizdir. Bilemeyiz ki...      Hannah'nın da dediği gibi kar topu yavaş yavaş büyüdü ve sonunda yıkımı çok fena oldu. Ölen için değil de kalanlar için felaket aslında. Ölen kurtuldu değil mi? Aslında bu kitap hepimize bir ders, toplum dersi. Kendi bencilliklerimize yenilmemizin nasıl sonuçlar doğuracağının hikayesi. Hannah içimizden biri, aslında hepimiz olabilir. Lütfen duyduğunuz bütün dedikodulara inanmayın, onları yaymayın. Karşınızdakini sürekli eleştirmeyin. Bunların ahlaki açıdan yasak olmasının bir sebebi var. Belki bir gün anlayışınız sayesinde birinin hayatını kurtarırsınız.
"Aşkım bir okyanus olsaydı, 
  Karaya yer kalmazdı. 
 Aşkım bir çöl olsaydı, 
Etraf kumdan geçilmezdi.  
Aşkım bir yıldız olsaydı,  
Tek ışık, gecenin bir yarısında. 
Ve aşkımın kanatları olsaydı, 
Süzülseydim havalarda."
"  Eğer sizi ağlatan bir şarkı duyarsanız ve artık ağlamak istemiyorsaniz, o şarkıyı daha fazla dinlemezsiniz.   Ama kendinizden kaçamazsınız. Kendinizi daha fazla görmemeye karar veremezsiniz.Kafanızdaki gürültünün sesini kısmaya, onu kapatmaya karar veremezsiniz."

Puanım:

0 yorum:

Yorum Gönder