26 Kasım 2015 Perşembe

Veronica Rossi - Sonsuz Gökyüzünün Altında Kitap Yorumu

Kitap Adı: Sonsuz Gökyüzünün Altında
Yazar Adı: Veronica Rossi
Seri Bilgisi: Under The Never Sky #1
Orijinal Adı: Under The Never Sky
Basım Yılı: 2015



Arka Kapak:
Ölmenin milyonlarca, yaşamaninsa tek bir yolu var Tehlike dolu bir dünyada siradişi bir ittifak Dünyalarin ayirdiği ancak kaderin birleştirdiği bir aşk

Aria bütün yaşamını Hayal'in korunaklı kubbesi altında geçirmiştir. Genç kadının bütün dünyası bu izole şehrin duvarlarıyla sınırlıdır. Ona Dışarı'da soluduğu havanın bile ölümcül olduğu öğretildiğinden Hayal'in kapılarının ardında neler uzandığını tahmin dahi etmemiştir. Annesi kaybolunca onu bulmak için Dışarı'daki çorak araziye çıkmak zorunda kalır ancak hayatta kalmanın çok zor olacağının bilincindedir.

Dışarı'dayken Perry adında bir Yabancı'yla tanışır. Bu yabani adam da birini aramaktadır ve Aria'nın hayatta kalabilmek için tek şansıdır. İki genç, aradıkları sorulara cevap bulabilmek için birbirlerine umut ışığı olacak ve sıradışı birliktelikleri Sonsuz Gökyüzünün Altında yaşayan insanların kaderini belirleyecek bir bağa dönüşecektir…




Herkese merhaba 🙋 Sonsuz Gökyüzünün Altında bitti.

        Kısaca konusundan bahsedersek gökyüzü Eter adı verilen bir maddenin etkisi altında. Eter sürekli gökyüzünde dönüyor ve insanların yaşam alanlarını mahvediyor. Eter fırtınaları var her yere şimşek düşüp yakıp kavuruyor.

        İşte Hayal bütün bu Eter'den uzak, güvenilir, en iyi imkanlara sahip yaşam alanı. Burada Akıllıgöz'ü kullanarak sanal Diyar'lara yolculuk yapıp gerçekmiş gibi eğleniyorlar. Hastalıklar yok, bebekler en iyi gen kombinasyonlarına göre yaratılıyor. Buna Hayal'deki genetik mühendisleri karar veriyor. Gerçeklikten uzak ama gerçekten çok daha iyi bir hayat süren ufak bir topluluk yani. Dışarıda tehlikenin içinde yaşayan insanlara ise Vahşi'ler diyorlar.

        Bir gün Aria annesinden haber alamamaya başlıyor. Merak ediyor. Ve Hayal'in dışına çıkıyor. Yolda karşılaştığı bir Vahşi ile yola düşüyorlar. Ikisinin de istediği farklı aslında ama yolları aynı yere çıkıyor. Uzun bir yolculuk bizi bekliyor anlayacağınız.

        1 aydan sonra okuduğum ilk distopya olduğu için ben baya büyük beklentiyle başladım ve hakkında çok iyi yorumlar duymuştum.  Beğendim fakat çok iyiydi diyemem. Kurgusu, karakterleri, yazarın dili, çevirmenin dili güzeldi. 3. kişi ağzındandı ve 2 karakterin de bakış açısından anlatılıyordu. Bu da karakterlerle bütünleşmeyi biraz zorlaştırıyor. Ayrıca geçtiği Dünyayı kafamda tam canlandıramadım yazar o konular üstünde çok durmamış çok çabuk geçmiş. Nasıl bir yer, neler var anlatmamış. O yüzden ilk 100 sayfa kadar etrafı çözmekle meşguldüm.

        Kitap hakkında kötü düşünmeyin fazlasıyla güzeldi ama dediğim gibi çok şey beklemiştim belki ondan biraz hayal kırıklığına uğradım. Seriye tabi ki devam edicem çünkü devam kitapları elimde mevcut 🙊 Tavsiye ederim siz de okuyun ama elinizde daha iyileri varsa ( Karanlık Zihinler, Efsane, Meleğin Düşüşü, Bana Dokunma vs.) onlara öncelik verebilirsiniz.

Puanım: 

0 yorum:

Yorum Gönder